24 Ağustos 2019 Cumartesi

Kadın....


Kanım donuyor, yazmakta zorlanıyorum. Hangi kelimeyi nereye ve nasıl koyacağımı bilmiyorum.
     Herkes gibi fazlasıyla üzgün ve sinirliyim.
         Tek istediğim son olması bu olayların ve hiçbir zaman unutulmaması... Acım, sinirimden daha baskın olduğu için sakinim. Ölenleri geri getiremeyiz ama asla unutmamak için susmayacağız!
      Çok zor şu ülkede kadın olmak...
   Türkiye'de kadın olmak, boynunda namus yafyasıyla dolaşırken, ön yargılarla, ayıplarla baş etmektir.... Gülünce "meşrep" erkeğin gerisinde kalınca "hanımefendi" diye adlandırılmaktadır.Genç kızlığa adım attığında "ayıp" diyip susturulurken, erkekliğe adımı düğünlere kutlamaktır.
    Türkiye'de kadın olmak etek giydirildiği için öldürüldüğünde "giymeseymiş" denilip acımasızca ve vicdansızca suçlanmaktır.
    Türkiye 'de kadın olmak 8 yaşında evlendirilmek, 12 yaşında hem kadın hem ana "Ünzile" olmaktır. Zorla evlendirilmektir, okula gönderilmemektir.
   Türkiye' de kadın olmak "saçı uzun, aklı kısa" "elinin hamuru" "erkek işi" karı kılıklı "" karı gibi gülmek" "adam gibi" gibi dar, sığ ve cinsiyetçi kalıplara sığmaktır.
    Türkiye'de kadın olmak, kocasının mini etekli kadınlara salya akıtırken kendisini kapatmasına razı olmaktır. Bedeninden, cinsiyetinden, kadınlığından utaranak eğitilmektir.
     Türkiye 'de kadın olmak yetememek ve üstüne şiddet görmektir... "Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek gerekir" diyen insanların adaletine güvenmektir.
      Türkiye' de kadın olmak, "namus" ve "ahlak" kavramını kadına yükleyip, erkeğin kaybedeceği bir şey yok demektir.
    Türkiye 'de kadın olmak, sosyal medyada erkeğe kan kusan, evde karısına şiddet uygulayıp hem cinslerini kötüleyen topluma göz yummaktır...
            Göz yummuyoruz, susmuyoruz, unutmuyoruz.
            Unutmadık,
      "Kızlarına sahip çıksalarmış" denilen Münevver Karabulut'u
       Bindiği dolmuşta son yolculuğu olan Özgecan Aslan'ı,
      İki yaratık tarafından istismara uğrayıp 20.kattan atılan Şule Çet'i,
       20 yerinden bıçaklanarak öldürülen Tuba Erol'u
       Unutmadık küçücük bedenlere ve hayvanlara yapılan tecavüzleri....
        Unutmayacağız Emine Bulut 'u, unutmayacağız,susmayacağız.
    
   Erkeğe alkış tutup yüceltirken, kadını aşağılayan düşünceleriniz kahrolsun!
      Bu coğrafyaya rağmen başı dik kadınlara selam olsun! Öpüyorum güzel yüreklerinizden...
     
                                       



14 Ağustos 2019 Çarşamba

Yengeç

   


 
 
  "Dünyaya gelmek bir saldırıya uğramaktır." der İsmet Özel.İnsanın varoluşunu böyle anlatıyor... dünya ve yaşam ilişkisini kim bundan daha iyi özetleyebilir ki... "Dünyaya gelmek bütün yapmacıklığıyla saldırıya uğramaktır..." diye bir dize de ben ekliyorum. Düzeni bozuk bir kurgu bu dünya. Kitaplardaki duygular daha gerçek geliyor, filmlerdeki sahneler daha canlı ve şarkılar daha içten...Yaşadığımız hayatlarda bir "kendimiz" yokuz kısaca. Uzaktan bambaşka görünen hayatlar var.

   Oruç Auroba 'nın  "Benlik" kitabında dediği gibi "Yengeç, suda yaşar; ama, yüzme bilmez - suyun içinde, yürür..." " İçimde bir yengeç var." diye başlıyor kitap ve sayfalar ilerledikçe anlıyoruz ki bu "yengeç" aslında günden güne yabancılaştığımız asıl benliğimiz...







    





Kadın....

Kanım donuyor, yazmakta zorlanıyorum. Hangi kelimeyi nereye ve nasıl koyacağımı bilmiyorum.      Herkes gibi fazlasıyla üzgün ve sinirliy...